Kürek Kemiğinden Ses Gelmesi

Kürek kemiğimiz (skapula) oldukça ilginç bir kemiktir. Omurga, kaburga kafesi ve kol kemiği arasında sadece iki ligamentle yerinde durur. Kürek kemiği ve gövde arasında gerçek bir eklem bulunmaz. Bunun yerine üç kas tabakası kürek kemiğini destekler. Kürek kemiği kol hareketleri için sağlam bir destek görevi görür. Kolumuzu omuzdan kaldırdığımız her bir derece için kürek kemiğimiz göğüs duvarı üzerinde yarım derece döner. Buna skapulohumeral ritim denilir. Kürek kemiğinin stabilite ve hareketini sağlayan yapılardaki bir sorun kürek kemiğinden ses gelmesi şikayetine yol açabilir.

Kolumuzu omuz hizasından yukarı kaldırmak omuz eklemi, köprücük kemiği ve kürek kemiğinin uyum içinde çalışmasını gerektirir. Omuz eklemimiz kaslar, tendonlar ve ligament denilen bağlar yardımıyla bir arada durur. Bursa denilen koruyucu yastıkçıklar kas ve tendonların birbiri ve kemikler üzerinden rahatça kayıp hareket etmesini sağlar.

Bazen omuz veya kürek kemiğinin hareketleri ile beraber öğütme, kütürdeme, çıtırdama veya kütleme sesleri oluşabilir. Bu sesler etraftaki kişilerce fark edilecek derecede şiddetli olabilir. Göğüs duvarı boyunca kayarken kürek kemiğinden ses gelmesine skapulotorasik krepitus veya kütleyen skapula (snapping scapula) denilir.

Kürek kemiğinden ses gelmesi ile beraber ağrı ve hareket kısıtlılığı oluşması kişinin yaşamında ciddi kısıtlanmalara yol açabilir. Kolu baş üstüne kaldırarak fırlatma hareketi yapılmasını içeren basketbol gibi sporlarla uğraşan kişilerde kürek kemiğinden ses gelmesi ve buna bağlı sıkıntılar spor yaşamını olumsuz etkileyebilir.

Kürek kemiği ve sırt kasları anatomisi

Skapular krepitus yani kürek kemiğinden ses gelmesine ne yol açar?

Kürek kemiği şeklinde normal olarak var olabilecek varyasyonlar kas ve tendonların yanlış yönlere doğru sürtünmesine neden olabilir. Kasların kemikle ve birbiriyle sürtünmesini önleyen bursa denilen koruyucu yastıkçıklar vardır. Eğer kürek kemiğinde fazladan bir çıkıntı varsa, bu çıkıntı üzerinde kas ya da tendonun sürekli gidip gelmesine bağlı oluşan yıpranma krepitus yani sürtünme sesine yol açabilir.

Skapular krepitus, skapulotorasik bursit denilen benzer bir sorunla karışabilir. Kürek kemiğinin çıtırdaması çoğu zaman için bir sorun değildir. Yetişkinlerin üçte birinde kolu hareket ettirirken bazı kütürdeme, öğütme veya çıtırdama sesleri oluşabilir. Çoğunlukla herhangi bir ağrı veya fonksiyon kaybına yol açmaz. Ancak bazen travma veya kolun aşırı kullanımına bağlı olarak (bursanın tekrar tekrar zedelenmesi) bursa iltihabı yani bursit oluşabilir. Yumuşak doku zedelenmesinin skar veya fibröz bantlarla iyileşmesine bağlı olarak krepitus meydana gelebilir.

Skapulotorasik bursitin travma ve aşırı kullanım dışında daha nadir nedenleri de vardır. Kemik tümörleri (örneğin osteokondrom) veya kemik çıkıntıları “reaktif bursa”ya yol açabilir. Reaktif bursa demek, normalde bursa olmayan yerde bursa oluşmasıdır. Kas yırtılmaları, kas atrofisi, skolyoz gibi yapısal omurga bozuklukları, düzgün iyileşmeyen kaburga veya kürek kemiği kırıkları bu soruna yol açabilir. Sinir zedelenmesine bağlı kas erimesi de başlatıcı neden olabilir. Hatta meme implantları ve kozmetik meme cerrahisi kas dokusunda değişikliklere yol açıp kürek kemiğinin kütürdemesini başlatabilir.

Kürek kemiğinden ses gelmesinin tanısı için önce fizik muayene yapılır.

Nedenleri çok çeşitli olsa da sonuçta olan şey kürek kemiğinin göğüs duvarı boyunca olan hareketinin bozulmasıdır. Bu hareket bozukluğuna skapular diskinezi denilir. Tanı konulması zordur çünkü ne olup bittiğini gösteren tek bir test veya görüntüleme yöntemi bulunmaz. Elbette ilk önce fizik muayene yapılır. Sadece bakarak bazı şeyler anlaşılabilir. Duruş bozukluğu var mı? Sağ ve sol asimetrisi bulunuyor mu? Kol kaldırılırken kürek kemiği göğüs duvarı üzerinde nasıl hareket ediyor? Normal hareket şeklinden farklı gerçekleşen bir şey var mı? Kaslar fazla gergin, gevşek veya zayıf mı? Hareket, esneklik ve kuvvet muayenesini görüntüleme ve elektrodiyagnostik testler tamamlayabilir. Kemikte anormal bir çıkıntı veya kitle varsa Röntgen filmi ya da üç boyutlu bilgisayarlı tomografide görülebilir. Bursit gibi yumuşak doku sorunları manyetik rezonans (emar) görüntülemede ortaya çıkabilir. Kas zayıflığı ve erimesi sinir hasarına bağlıysa EMG ile anlaşılabilir.

Kürek kemiğinden ses gelmesi tedavisi

Kürek kemiğinden ses gelmesi, ağrı ve hareket kısıtlılığı sorunlarının tedavisinde genelde ilk seçenek ameliyatsız yaklaşımlardır. Duruş bozukluğu varsa düzeltilir, kürek kemiği hareketleri kısıtlanmışsa mobilizasyon ve esnetme teknikleri ile hareketi açılır, zayıf kaslar varsa güçlendirilir. Kinetik zincir rehabilitasyonu yaklaşımında omurganın omuzla, omuzun kolla bağlantısı bir zincir gibi düşünülür. Kinetik zincir egzersizleri ile kürek kemiğinin doğal hareket ritmi yeniden oluşturulmaya çalışılır. Kor kasları denilen karın kasları da kuvvetlendirilmelidir. Kürek kemiğinin omuzla uyum içinde hareketini sağlamak bazen birkaç ay süren fizik tedavi ve egzersiz süreci gerekebilir. Eğer skapulotorasik bursit varsa kortizonlu iğne (kortikosteroid enjeksiyonu) tedavisi yapılabilir. İğne tedavisi ultrason görüntülemesi eşliğinde yapılırsa ilacın doğru yere ulaşma şansı artar.

Fizik tedavi yöntemleri yetersiz kalırsa ameliyat seçenekleri gündeme gelir. İltihaplı bursa ve hatta kürek kemiğinin soruna neden olan parçası ameliyatla çıkarılabilir. Böylece sıkışan, sürtünen yumuşak dokuların maruz kaldığı stres azaltılır. Bazı ameliyatlar kapalı teknikle yapılabilirken bazı ameliyatlar açık teknik gerektirir. Eski fonksiyonel duruma dönme anlamında ameliyat başarısı yüksektir. Ancak hastalığın tekrarlaması ve ameliyat sırasında o bölgedeki sinirlerin zedelenmesi gibi riskler taşır. Ameliyattan sonra genelde birkaç hafta hareketsiz geçen istirahat dönemi olur. Bu sırada yumuşak dokular iyileşir. Ardından omuz ve kürek kemiği hareketlerini eski haline döndürmek için rehabilitasyon dönemi başlar.

Uzman Doktor Deniz Doğan
Mecburi hizmetini Silopi Devlet Hastanesi’nde yapmıştır. Şu anda Gaziosmanpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışmaktadır. Uzm. Dr. Deniz Doğan tıp fakültesi eğitimini 2010 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamlamıştır. Tıpta uzmanlık eğitimini 2015 yılında Trakya Üniversitesi’nde tamamlamıştır.