Scheuermann Hastalığı: Çocuklarda Kamburluğun Bir Nedeni

Kamburluk özellikle gençlerde fark edildiğinde hem kişinin kendisinde hem de ailesinde önemli bir endişe kaynağı olabilir. Duruş bozukluğu, cep telefonu-tablet kullanımı, ağır sırt çantası taşımak gibi nedenler dışında omurganın yapısal sorunları da kamburluk yapabilir. Bunlardan biri çocukluk yaşlarında ortaya çıkan bir omurga sorunu olan “Scheuermann hastalığı”dır. Bu hastalıkta omurga kemiklerinin ön ve arka büyüme plaklarında büyüme hızı eşit olmaz; ön taraf daha kısa kalırken arka taraf uzar, sonuçta omur kemikleri kama şekline benzer. Bu da sırt kamburluğunun artmasına yani hiperkifoza yol açar. Hastalık ismini bu sorunu ilk tanımlayan Danimarkalı cerrah Holger Scheuermann’dan alır.

Neden Olur?

Scheuermann hastalığı omurgayı tutan bir juvenil osteokondrozis olarak kabul edilebilir. Osteokondrozis, kemiğin hızla büyüyen epifiz denilen kısmının kan dolaşımının bozulması ve bunun sonucunda kemiğin büyümesinin belirli bir alanda sekteye uğraması ile karakterizedir. Osteokondrozis görülen hastalıklar:

  • Scheuermann hastalığı
  • Legg-Calvé-Perthes hastalığı (femur başı avasküler nekrozu)
  • Köhler hastalığı (ayakta tarsal naviküler kemik)
  • Freiberg enfarktı (ayakta 2 veya 3. metatarsal kemikte, daha nadiren 1 veya 4. metatarsal kemikte)
  • Sever’s hastalığı (topuk kemiğinde)
  • Kienbock hastalığı (el bileğinde)

Neden bazı çocuklarda Scheuermann hastalığı geliştiği ve neden diğerlerinde oluşmadığı kesin olarak bilinmemektedir. Genetik yatkınlık, beslenme yetersizliği, enfeksiyon, göğüs kemiği sternumun kısa olması gibi faktörlerin rolü olabilir.

Belirtiler

Scheuermann hastalığı

Sırt kamburluğunun artmış olması başlıca belirtidir. Hastalık daha nadiren beli de tutabilir. Postural kifoz denilen duruş bozukluğuna bağlı kamburluğa göre eğrilik daha belirgindir. Postural kifozda kişi bilinçli şekilde çaba göstererek kamburluğu düzeltebilir. Scheuermann hastalığı ise kemik şeklinden kaynaklandığından serttir, dik durmaya çalışmakla düzelmez.

Sırt ve boyun ağrısı yapabilir. Ağrı özellikle eğriliğin tepe noktasında yoğunlaşır. Uzun süre ayakta durmak, oturmak veya fiziksel aktivite ile şiddetlenebilir. Hem ağrı hem de görüntünün verdiği rahatsızlık nedeniyle çocukta özgüven sorunu oluşabilir, sosyal izolasyon yaşayabilir.

İleri vakalarda omurilik zedelenmesi ve iç organ problemleri oluşabilir ancak bunlar çok nadirdir.

Sırt kamburluğunun artmasının bir sonucu olarak bel çukurluğu da artar (belde hiperlordoz). Bacak arkasındaki hamstring kasları kısalabilir. Belden arkaya eğilme hareketi (ekstansiyon) kısıtlanabilir.

Scheuermann hastalığı olanların %20-30’unda skolyoz da görülür. Skolyoz genelde hafif derecelidir.

Röntgen, BT veya MRG filmlerinde omurga disklerinin omur gövdesine doğru fıtıklaşmasının sonucu olan Schmorl nodülleri izlenebilir.

Tanı

Fizik muayene ve görüntüleme tetkikleri ile tanı konulur. Omurganın yandan çekilen Röntgen filminde kamburluk derecesi ölçülebilir.

Scheuermann Hastalığı Tedavisi

Büyüme tamamlanınca hastalık daha fazla ilerlemez. Yani genelde doğal seyrinde ortaya çıkar, büyüme dönemi bitince kendini sınırlar ve ek sorunlara yol açmaz. Kemiklerde oluşan şekil bozukluğu kalıcıdır.

Büyüme döneminde fizik tedavi, manuel terapi, egzersizler, korse kullanımı gibi seçenekler özellikle hafif ve orta derece eğriliklerde tercih edilmektedir. Bu şekilde eğriliğin ilerlemesi durdurulabilir veya geri döndürülebilir. Schroth metodu skolyozda olduğu gibi Scheuermann hastalığının tedavisinde de uygulanmakta ve iyi sonuçlar alınmaktadır. Ağrı şikayetini gidermek için TENS, sıcak veya soğuk uygulamalar, masaj, bantlama teknikleri kullanılabilir.

Ağır vakalarda ameliyat önerilebilir. Omurga cerrahisi riskli bir girişim olduğundan genelde son seçenek olarak saklanmaktadır.

Referans

Uzman Doktor Deniz Doğan
Mecburi hizmetini Silopi Devlet Hastanesi’nde yapmıştır. Şu anda Gaziosmanpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışmaktadır. Uzm. Dr. Deniz Doğan tıp fakültesi eğitimini 2010 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamlamıştır. Tıpta uzmanlık eğitimini 2015 yılında Trakya Üniversitesi’nde tamamlamıştır.