Koma ve Bitkisel Hayatın Farkları Nelerdir?

Koma

Koma ifadesi günlük hayatta bazen tıbbi anlamıyla bazen de gerçek anlamı dışında sıkça kullanılmaktadır. Gerçekte koma nadiren birkaç haftadan daha uzun sürer. Komadaki kişiler dış uyaranlara karşı tamamen cevapsızdır. Hareket etmezler, ışığa ve sese tepki vermezler, ağrı hissetmezler. Gözleri kapalıdır.

Koma ile beyin ölümü birbirinden farklı şeylerdir. Beyin ölümü gerçekleşen kişi bilinçsiz olması yanında kendi kendine nefes alma yeteneğini de yitirmiştir. Mekanik solunum cihazı yardımı olmaksızın nefes alamazlar. Komadaki kişi ise kendi kendine nefes alabilir.

Beyin ağır travmaya kendini kapatarak reaksiyon gösterebilir. Koma bir bakıma genel anestezi durumuna benzer. Hatta bazen ağır beyin hasarı olan ancak kendi kendine komaya girmeyen hastalar anestezide kullanılan ilaçlarla tıbbi olarak tetiklenen komaya sokulurlar yani uyutulurlar. Bunun amacı beyne iyileşmesi için zaman tanımaktır.

Komadaki kişi birkaç gün veya hafta içinde ölmezse genelde uyanır yani gözlerini açar. Birkaç günlük komanın ardından kişinin görece az hasarla tam bilinçli halde uyanması mümkün olabilir. Ancak ağır beyin hasarı varsa komadan sonra bitkisel hayata veya minimal bilinçli duruma geçiş olabilir.

Bitkisel Hayat

Bitkisel hayatta kişi hala bilinçsiz durumdadır. Kendilerinin veya çevrelerinin farkında değildirler. Koma ile bitkisel hayat arasındaki esas fark, bitkisel hayatta belli dönemler kişinin gözleri açıktır ve uyanık görünür. Vücudun belli kısımları hareket edebilir fakat bu hareket istemsiz (bilinç dışı) gerçekleşir. Diş gıcırdatma, vurma, yüzü buruşturma, esneme, gülme gibi hareketler görülebilir. Yüksek sesler karşısında refleks olarak irkilebilir ve ağrıdan uzaklaşmak için kol veya bacağını çekebilirler. Homurdanma ve inleme gibi sesler çıkarabilirler hatta bazen kelime söyleyebilirler.

Dört haftadan sonra kişinin “uzamış” bitkisel hayatta olduğu söylenir. Eğer bitkisel hayat oksijensiz kalmaya bağlı beyin hasarlarında (örneğin kalp durması sonucu) birkaç ay veya travmatik beyin hasarlarından (örneğin trafik kazası, düşme) sonra bir yıldan uzun süre devam ederse bilinçli hale dönme şansının çok az olduğu kabul edilir. Bu durumdaki hastalar için “kalıcı” bitkisel hayat ifadesi kullanılır.

Bilinç Nasıl Değerlendirilir?

Günümüzde kişinin bilinçli yani kendinin ve etrafının farkında olup olmadığını değerlendirmek için muayene yöntemleri kullanılır. Bilinç durumunu ölçen elektrofizyoloji veya görüntüleme tetkiki yoktur. Kişinin davranışları ve hareketleri gözlenir. Bu hareketlerin farkındalık gerektirip gerektirmediği, refleks sonucu mu oluştuğuna göre bilinç durumu için yargıya varılır. Örneğin ağrılı uyaran karşısında uzvun çekilmesi refleks olarak yapılan bir hareket olabilir. Ancak kişinin elini kullanarak ağrılı uyaranın kaynağını bulmaya çalışması ve engel olmaya çalışması bilinçli bir eylem olarak yorumlanabilir. Bu örnekte kişi ağrılı uyarandan sonuç çıkararak refleks dışı bir eylemde bulunmuştur. Kişinin bitkisel hayatta olduğunu söyleyebilmek için etrafının farkında olduğunu düşündüren herhangi bir harekette bulunmaması, gözlenen davranışlarının refleks sonucu olması gerekmektedir.

Bitkisel Hayattaki Hastalar Ağrı Hisseder mi?

Bitkisel hayattaki bazı hastalar ağrıyı hissettiklerine dair herhangi bir tepkide bulunmaz. Bazı kişiler ise ağrılı uyaranlar karşısında yüzlerini buruşturma gibi tepkiler verebilir. Ağrı karşısında kol veya bacağı refleks olarak çekmek omurilik düzeyinde gerçekleşen bir tepkidir. Bu davranış kişinin ağrıyı bilinçli olarak hissettiği anlamına gelmez.

Fizik Tedavi

Koma ve bitkisel hayattaki hastalar için fizik tedavi eklem tutukluğunu (kontraktürleri) önlemek için yapılmalıdır. Bunun için eklem hareket açıklığı ve germe egzersizleri uygulanır. Duyusal uyaranlar kişinin farkındalığının artmasına yardım edebilir. Solunum sekresyonlarının (balgamın) atılması için solunum fizyoterapisi teknikleri uygulanabilir. Kişinin bilinci açıldıktan sonra aktif katılım gerektiren daha yoğun rehabilitasyon uygulanabilir.

Referans

Uzman Doktor Deniz Doğan
Mecburi hizmetini Silopi Devlet Hastanesi’nde yapmıştır. Şu anda Gaziosmanpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışmaktadır. Uzm. Dr. Deniz Doğan tıp fakültesi eğitimini 2010 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamlamıştır. Tıpta uzmanlık eğitimini 2015 yılında Trakya Üniversitesi’nde tamamlamıştır.