Yaşlılarda Düşme Riski ve Düşmelerin Önlenmesi

denge terapisi

Düşme neden önemlidir?

“Düşme” tıbbi terminolojide kişinin herhangi bir kuvvetli dış etken ya da bilinç kaybı olmayan durumlardaki düşmelerini ifade etmek için kullanılır. İnsan her yaşta düşebilir, en sık da küçük çocuklar düşer. Fakat çocuklar ve gençlerin düşmeleri genelde ciddi sorunlara yol açmaz. Buna karşılık yaşlılarda düşme riski artar, ayrıca düşmeler yaralanma, kırık, travmatik beyin hasarı hatta ölüme yol açabilir. Kalçasını kıran yaşlıların dörtte biri sonraki 6 ay içinde ölmektedir. 65 yaş üstü kişilerde düşme önde gelen ölüm nedenlerinden birisidir. Herhangi bir yaralanmaya yol açmasa bile yaşlılarda tekrarlayan düşmeler “düşme korkusu (düşme sonrası anksiyete sendromu)” gelişmesine ve buna bağlı olarak hareketliliğin ve yaşam kalitesinin azalması ile depresyon gibi sorunlara yol açabilir. Düşme korkusuna bağlı aktivitesi azalan kişilerde kas erimesi olur ve tekrar düşme riskleri yükselir.

Yaşlılarda düşme riski nasıl azaltılabilir?

Özellikle 70 yaşını aşmış kişilerin düşme açısından hekim tarafından rutin olarak sorgulanması önerilmektedir. Son bir yılda 2 ya da daha fazla düşme olmuşsa “tekrarlı düşme” olarak sınıflandırılır. Bu kişilerin düşme açısından ileri değerlendirilmesi gerekir. Kas gücü, denge ve yürüme muayenesi yapılır ve düşme için risk faktörleri açısından sorgulanırlar.

Düşme riski oluşturan etkenler

  • İleri yaş başlı başına risk faktörüdür.
  • Kadınlarda düşme riski erkeklerden fazladır. Ancak erkeklerde düşmenin ölümcül sonuçlara yol açma riski daha fazladır.
  • Daha önceden düşen hastaların tekrar düşme riski artar.
  • Bunama (demans)
  • Görme ve işitme sorunları
  • Denge sistemiyle ilgili sorunlar
  • Hareketsiz yaşam
  • Sosyal etkileşimin az olması
  • Kas kitlesinin azalması (sarkopeni)
  • D vitamini eksikliği
  • Parkinson, inme gibi nörolojik hastalıklar
  • Hipertansiyon, KOAH, böbrek yetmezliği gibi kronik hastalıklar
  • Kalça, ayak bileği gibi eklemleri etkileyen kireçlenmeler (dejeneratif eklem hastalığı)
  • Baş dönmesi veya uykuya meyil gibi yan etkileri olan ilaçların kullanımı
  • Alkol kullanımı
  • Ev ve çevrenin düzensiz olması

Düşmenin Önlenmesi

  • D vitamini eksikliği kas güçsüzlüğüne yol açabilir ve düşme riskini arttırır. Bu nedenle eksikse takviye edilir.
  • Kişinin katarakt gibi tedavi edilebilir bir görme bozukluğu varsa mutlaka tedavi edilir.
  • Evi daha iyi ışıklandırılır, ayağının takılabileceği eşik, halı kenarı ve kaygan zeminler için önlemler alınır. Yüksek oturaklı tuvalet önerilir. Tuvalet ve banyoda tutunabileceği barlar eklenmesi ile yaşlılarda düşme riski azaltılabilir.
  • Fiziksel aktivite çok önemlidir. Kas güçlendirme ve denge egzersizleri, Tai chi egzersizleri düşmenin önlenmesinde yararlıdır.
  • Eklem kireçlenmesi veya iltihaplı romatizmaya bağlı ayak şekil bozukluklarında uygun tabanlık ve ayakkabılar önerilir.
  • Baston, kanadyen, yürüteç (walker), rollator gibi yürümeye yardımcı araçlar dengenin korunmasına katkıda bulunur.
  • Bazı nörolojik ve psikiyatrik ilaçlar yaşlılarda düşme riski nedeni olabilir. Kişinin kullandığı ilaçlar gözden geçirilir ve ilgili hekimine danışılarak mümkünse daha az yan etki yapan ilaçlarla değiştirilir.

Kırıkların Önlenmesi

Düşmenin yaşlılar için en korkutucu sonuçlarından birisi kalça kırıklarıdır. Kalça kırıklarının %95’i düşme sonucu olur. Bunun nedeni kemik erimesidir (osteoporoz). Kemik erimesi olan kişilerde çok küçük darbeler ve hafif kuvvetler kırıklara yol açabilir. Kemik erimesi olup olmadığı kemik dansitometri filmi (DXA) ile anlaşılır. DXA tetkiki  65 yaş üstündeki kadınlarda herhangi bir şikayetleri olmasa bile tarama amaçlı yapılmalıdır. Kemik erimesi için ek risk faktörleri olan kişilerde daha genç yaşlarda da ölçüm gerekebilir. Kemik erimesi erkeklerde de ileri yaşlarda görülebilir. Kemik erimesi varsa uygun tedavi başlanır. Böylece kırık riski azaltılabilir.

Kaynaklar: